Yol kullanıcıları için sonbahar ipuçları
Değişen hava koşulları yol koşullarını giderek zorlaştırıyor. Bu dönemde yayaların ve bisikletlilerin özellikle kazalara maruz kaldığını da unutmamalı, yansıtıcı unsurlar kullanalım. Bu, zorlu sürüş koşullarının yalnızca başlangıcıdır ve bazı sürücüler, bir otomobilin fren mesafesinin uzatılıp başka bir otomobilde veya bir hendekte durmasının nasıl bir şey olduğunu anlar. Bu nedenle polisler yolda sonbaharda nasıl güvenli davranılması gerektiğini tavsiye ediyor.
Hava daha hızlı kararıyor, yol koşulları daha çabuk değişiyor ve bu da hem sürücüler hem de yayalar için tehlikeli. Bu nedenle polisler özel dikkat ve tedbir çağrısında bulunuyor. Yağış ve yoldaki yapraklarla birlikte yolun kaygan olduğunu ve fren mesafesinin daha uzun olduğunu unutmayın. Böyle durumlarda sollamak, geçmek, viraj almak çok daha tehlikeli hale geliyor.
Kötüleşen hava koşulları yayaları, bisikletlileri ve mopedleri kazalara karşı özellikle savunmasız hale getiriyor. Tüm yaya yolu kullanıcıları görünür olmalıdır. Bu nedenle yollarda hareket ettiğimizde reflektör kullanmayı unutmamalıyız. Yansıtıcı bir yelek , bir anahtarlık, bir bileklik ve hatta sıradan bir el feneri, loş bir yolda ilerlerken karşıdan gelen sürücü tarafından görülmenizi kolaylaştıracaktır. Reflektörlerle donatılmış bir yaya, sürücü tarafından 120 ila 140 metre mesafeden görülebilir. Yaklaşık 30 metreden parlaması olmayan bir kişi. Ne yazık ki sürücünün doğru tepki vermesi çoğu zaman yeterli olmuyor.
Sonbahar dönemine bağlı olarak auranın değişmesi nedeniyle polisler sürücülere temel güvenlik kurallarını hatırlatıyor.
Güvenli hız ve mesafe
Güvenli hız, ıslak yüzeylerde veya yağmurlu havalarda araç kullanırken olmazsa olmaz bir kuraldır. Ne yazık ki, çoğu zaman araçların belirli bir yol bölümünde seyahat edebilmesi için izin verilen hız ile eş tutulmaktadır. Sınırlamayı belirten işaretin kaygan yüzeyleri öngörmediğini, dolayısıyla gideceğimiz hıza ilişkin kararın sürücü tarafından bireysel olarak verilmesi gerektiğini unutmayın. Yol aniden kurudan ıslandığında aynı hızı korumak mantıksızdır. Böyle bir durumda lastiklerin yol yüzeyine tutunması önemli ölçüde azalırken güvenliğimiz de azalır. Öndeki araçla uygun mesafeyi korumak son derece önemlidir. Bu bizi başka bir arabaya çarpmaktan koruyacaktır.
Görünürlüğe dikkat edelim
Camlar su damlalarıyla kaplanmış ve içeriden buğulanmış, bu da görüş mesafesini önemli ölçüde azaltıyor. Bu nedenle ısıtma sisteminin kontrol edilmesi ve yaz aylarında tozdan tıkanmış olabilecek filtrelerin gerekiyorsa değiştirilmesi tavsiye edilir. Benzer şekilde silecek lastikleri de kontrol edilmeli ve gerekiyorsa değiştirilmelidir. Görünürlüğün bizim ve diğer yol kullanıcılarının güvenliği açısından belirleyici bir faktör olduğunu unutmayın. Yaya olarak yolda görünür olabilmek için reflektörleri ve yansıtıcı kumaşlı kıyafetleri unutmayalım. Özellikle akşam okuldan eve dönecek çocuklarımıza gerekli donanımları vermeliyiz.
Buğu önleyici ışıklar
Yanlış kullanılan sis lambaları diğer sürücüler için büyük zorluk oluşturabilir. Karayolu Kanunu, hava şeffaflığının azaldığı durumlarda ön sis lambalarının kullanılmasını gerektirir. Ayrıca, uygun işaretlerle işaretlenmiş dolambaçlı bir yolda, alacakaranlıktan şafağa kadar iyi görüş koşullarında kullanılmasına da olanak tanır. İyi görüş koşullarında sis farlarını kullanmanın başkaları için sıkıntı olduğunu unutmayın. Arka sis lambası ise yalnızca görüş mesafesinin 50 metrenin altında olduğu durumlarda açılabilir.
Sınırlı güven
Otomobilin yeteneklerini ve yeteneklerini bilen en deneyimli sürücü bile en beklenmedik anda tehlikeli bir durumla karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle sınırlı güven ilkesinin uygulanması son derece önemlidir. Bir kavşağa ya da yaya geçidine ulaştığınızda, birisinin yasağı delmeye çalışacağını, kırmızı ışıkta kavşağı geçeceğini, beklenmedik şekilde şerit değiştireceğini ya da yayalara gelince karşıdan karşıya geçeceğini hesaba katmalısınız.
Sonbaharın tüm yol kullanıcıları için zor bir dönem olduğunu unutmayalım. Özellikle dikkatli olalım ve güvenliğimizin esas olarak kendimize bağlı olduğunu hatırlayalım. Aura değişiminin sürüş tekniklerini de değiştirmeye zorladığını, bir anlık dikkatsizlik ve dikkat dağınıklığının trajediye yol açabileceğini unutmayalım.